Meme Kanserinin Nedenleri?
Genetik faktörler meme kanserinin gelişiminde önemli olduğu düşünülmektedir. Tüm meme kanserleri içinde genetik geçişle ilişkilendirilen vaka sayısı tüm vakaların %5-15’ini oluşturmaktadır. Bunun yanında yaklaşık %25 hastada menstruel dönemin başlangıcı ve sona ermesi yanında kişinin doğum sayısı ile ilişkili olduğu düşünülmektedir. Meme kanserinde kişiye bağlı olmayan ve değiştirilmesi olası olmayan risk faktörleri vakaların %30-40’ından sorumlu olduğunu görmekteyiz. Endüstrileşmenin getirdiği kanserojen maddelere maruziyet ve beslenme alışkanlığının oluşturduğu çevresel faktörlerin ise %60-70 gibi yüksek bir orana sahip olduğu görülmektedir. Diyet ise, bu faktörler arasında en önemli olanıdır ve diyetsel faktörlerin meme kanseri riskini azaltıcı etkisinin %30-35’lerde olduğu kabul edilmektedir.
Obezite
Obez hastalarda meme kanseri riski menopozal (adet görme) durumla yakından ilişkilidir. Menopoz öncesi dönemde vücut kitle indeksinin (VKİ) yüksek olması meme kanserinde çok anlamlı bir değişiklik oluşturmazken menopoz sonrası dönemde meme kanseri için ciddi bir riski faktörü olmaktadır. Menopoz öncesi obez kadınları normal ağırlıktaki kadınlarla karşılaştırıldığında meme kanseri riski yarım kat artarken, bu durum menopoz sonrası kadınlarda %25 oranında artmaktadır. Bunun yanında obezitenin meme kanseri nüksünde etkili olduğu düşünülmektedir. Obezitenin nüks oranını %35-40 oranlarında arttırdığı ve sağ kalımı negatif yönde etkilediği bildirilmektedir.
Enerji Kısıtlaması
Yapılan insan ve hayvan çalışmaları da diyet ile alınan enerji miktarının azaltılması ile kan dolaşımında bulunan çeşitli hormon ve enzimlerin üretilmesinde ve salınmasında azalmaya yol açarak meme kanseri riskine karşı koruyucu etkisi olduğu gösterilmiştir. Bu çalışmalardan elde edilen verilere göre, aralıklı yapılan enerji kısıtlaması ve kilo kaybının kanserden koruyucu etkisi olabileceği düşünülmekte ve bu nedeniyle önerilebilmektedir. Aralıklı enerji kısıtlamasının, kronik bir enerji kısıtlamasına göre meme kanserini önlemede daha etkili olabildiği belirtilmektedir.
Metabolik Sendrom ve İnsülin Direnci
Yapılan bazı çalışmalarda metabolik sendromun meme kanseri riski ile direkt ilişkili olduğunu gösterilmiştir. Düşük HDL kolesterol, yüksek trigliserid, yüksek kan şekeri, menopoz sonrası dönemde hafif şişman olma durumu, abdominal obezite, hipertansiyon, insülin, C-peptid ve insülin benzeri büyüme faktör-1 seviyelerinde yükseklik meme kanseri riski ile ilişkilendirilmektedir.
Alkol ve Sigara Kullanımı
Alkol tüketimi oranı ile meme kanseri arasında doğru orantı mevcuttur. Yüksek düzeylerde alkol tüketenlerde meme kanseri riskini artırmaktadır.
Meme kanseri kadınlarda görülen kanser tipleri arasında ikinci sırada yer almaktadır. Hayat boyu her 7-8 kadından biri meme kanserine yakalanma riski taşımaktadır.