HİRSUTİSMUS (Kadınlarda Kıllanma Sorunu)
Hirsutizm; kıllanma, ergenlikten sonra kadınlarda aşırı erkek tipi kıl büyümesidir. Erkeklik hormonlarına bağlı yüz ve vücut bölgelerini yani bıyık ve sakal, kasık kılları, meme başı, kalçaları ve uylukları etkiler.
Endokrinoloji konsültasyonu için sık bir nedendir. Nedeni ne olursa olsun, hirsutizm önemli duygusal strese ve zihinsel ıstıraba neden olabilir. Hirsutizm tedavisinde esas, nedeni bulmak ve kozmetik sorunu çözmektir. Hirsutizm çoğunlukla yumurtalık veya adrenal kaynaklı (böbrek üstü bezi) androjenlerin(erkeklik hormonları) aşırı üretimine bağlıdır. Çok şiddetli olan tümör kaynaklı erkeklik hormonlarının çok miktarda artışına bağlı hirsutimde, tanı konulurken dikkatli olunmalıdır.
Polikistik Over Sendromu (PCOS)
Hirsutizm’in en yaygın nedenidir ve tüm vakaların yaklaşık %75’ine neden olur. Kadınların %5 ila %10’unu ve ergen kızların %20 ila %25’ini etkiler.
Yumurtalıklarda küçük foliküllerin birikmesi ve over genişlemesiyle karakterize, etyolojisi karmaşık bir sendromdur.
Hirsutizm, adet döngüsü bozuklukları, kilo alımı, kan yağlarının yüksekliği, insülin direnci, akne(yüzde sivilceler) ve akantozis nigrikans ( insülin direncine bağlı koltuk altlarında, ensede siyah renkte deride değişiklik ) ile birlikte ergenlik döneminde ortaya çıkar.
Hastada adet döneminin 35 günden fazla uzaması, adetlerin az olması kısırlık ile karakterize olabilir.
Çok sayıda ilaç, kıllanmaya neden olabilir. Kıllanma şikâyeti ile gelen hastaların kullandıkları ilaçlar sorgulanmalı, hatta hastanın ilaç reçeteleri varsa getirmeli ve ilaçlar kontrol edilmelidir.
Kıllanma şikâyetleri olan hastaların yönlendirileceği ilk yer endokrinolog olmalıdır.
Kullandığı ilaçlar kontrol edildikten sonra, kıllanmanın ne zaman başladığı, ailenin diğer fertlerinde olup olmadığı(konjenital yumurtalık hastalıkları),kılların sert mi, yumuşak mı olduğu, sarı renkte mi, siyah mı olup olmadığı mutlaka bakılmalıdır.
Cushing sendromunda(ACTH) fazlalığına bağlıdır. Aşırı androjen salgılanmasına neden olabilen ağsı bölgede ACTH’nin uyarıcı doğası nedeniyle hirsutizme neden olabilir. Kortizol yüksekliğinin belirtileri ön plandadır. Karın bölgesinde yağlanma, abdominal obezite, yüzde, çenede, kollarda, meme başında, bacaklarda kıllanma, adet bozuklukları, kısırlık, ciltde incelme, karında erguvani renkte çatlaklar, tansiyon yüksekliği, vücut lipidlerinde artış görülebilir. İyi ve tam sistem muayenesi gerektirir.
Hipertiroidizm veya hipotiroidizm de kıllanma görülebilir.
Kıllanma, prolaktin yüksekliğinde de görülebilir. Birlikte adet görememe, memeden sıkma ile veya kendiliğinden süt gelmesi görülebilir.
Akromegali de (büyüme hormonu fazlalığında) kıllanma nadiren görülebilir.
Gebe kadınlarda (fizyolojik prolaktin salgılanması) ve menopoz sonrası kadınlarda yumurtalık östrojen üretiminin kesilmesine bağlı kısmi erkeklik hormon yüksekliği ile birlikte orta derecede kıllanma görülebilir.
Sebebi bilinmeyen kıllanmalarda mevcuttur. Düzenli adet kanamaları, normal yumurtalık yapısı ve normal erkeklik hormon seviyeleri ile birlikte ortaya çıkan kıllanmayı tanımlar. Diğer kıllanma sebepleri ortadan kaldırılmasından sonra bu tanı konulabilir. Tüm kıllanma vakalarının yaklaşık %10’unu ve hafif kıllanma vakalarının %50’sini temsil eder. Bu genetik olay sıklıkla Doğu Hint ve Akdeniz kökenli kadınlarda görülebilmektedir.
Kıllanma ile müracaat eden hastalarımızda sorguladığımız zaman, kız kardeşlerinde, köydeki komşu kızlarında da kıllanma hikayesinin olduğuna çok şahit olmuşuzdur.
Saç eksikliğinin kadın güzelliğinin önemli bir kriteri olarak kabul edildiği toplumumuzda, minimal kıllanma da ciddi bir rahatsızlık olarak kabul edilmekte fakat hastalar nereye başvuracaklarını bilemektedirler. Müracaat edecekleri yer önce endokrinolog sonra dermatolog(cilt hastalıkları) olmalıdır.
Kıllanma en çok koyu tenli kişilerde görülür. Erkeklerde de ortaya çıkabilir, ancak tanınması zordur. Çocuklarda kıllanma erken ergenliğin (puberte prekoks) bir işaretidir.
İyi bir sorgulama ve muayeneden sonra adetin 3.günü bazı hormon testleri istenir. Toplam testosteron, dehidroepiandrosteron sülfat (DHEAS), delta4-androstenedion (delta4A), luteinize edici hormon (LH) / folikül uyarıcı hormon (FSH), 17-hidroksiprogesteron (17-OHP), steroid hormon bağlayıcı globulin (SHBG) içerir. Adet döngüsü bozukluğu (amenore, oligomenore) durumunda, uyarıcı tiroid hormonu (TSH) ve prolaktinemi (PRL) de istenir.
Tedavi sebebe göre yapılmalıdır.