Sertleşme Sorunu (Erektil Disfonksiyon)
Sertleşme Sorunu (Erektil Disfonksiyon)
Sertleşme sorunu, erkeklerde en sık görülen cinsel problemlerden biridir ve başarılı bir cinsel birliktelik için yeterli sertleşmenin sağlanamaması veya devam ettirilememesi durumudur. Yapılan çalışmalarda, 50 yaş üstü erkeklerin yaklaşık yarısında görüldüğü ve yaşam kalitesini olumsuz etkilediği belirlenmiştir. Türkiye’de 50 yaşından sonra görülme sıklığı yaklaşık %40 civarındadır.
Sertleşme Sorununun Nedenleri
Sertleşme sorunu, genellikle altta yatan bir hastalığın sonucu olarak ortaya çıkar. Ayrıca, psikolojik faktörler de önemli nedenler arasındadır. Hayatı tehdit edebilecek ciddi hastalıklar (kalp-damar hastalıkları, inme, vb.) sertleşme sorununa neden olabilir ve bu sorunlar aynı zamanda bu hastalıkların habercisi olabilir. Sertleşme sorunu ile başvuran erkeklerin sonraki 5 yıl içerisinde kalp-damar hastalığı geliştirme riski %50-60 oranında olduğu bildirilmektedir.
Sertleşme sorununun sık görüldüğü bazı durumlar şunlardır:
İleri yaş
Fazla kilolu olmak
Sigara ve düzenli alkol tüketimi
Tansiyon hastalığı
Şeker hastalığı
Kan yağlarında/kolesterolde yükseklik
Kalp-damar hastalıkları
Depresyon, stres, anksiyete bozukluğu
Antidepresan gibi bazı ilaçlar
Prostat kanseri cerrahisi olanlar
Mesane ve kalın bağırsak kanseri cerrahisi geçirenler
Ağız Yoluyla Kullanılan İlaçlar: Sertleşme sorunu olan hastalarda birinci basamak tedaviyi oluşturur ve hali hazırda en sık kullanılan tedavi yöntemidir. Bu ilaçlar (sildenafil, tadalafil, vardenafil, avanafil) peniste düz kasların gevşemesini ve kanın penise daha fazla dolmasını sağlayarak sertleşme oluştururlar. İlaçlar ilişkiden 1-2 saat önce veya her gün düzenli olarak kullanılabilir. Etkinliği %75-80 arasında değişmektedir. Yan etkileri arasında baş ağrısı, sırt ve bacaklarda kas ağrısı, burunda dolgunluk ve nadiren görme bozukluğu bulunabilir.
Vakum Cihazları: Kanın bir vakum aracılığıyla penise çekilip daha sonra bir süreliğine lastik bir bant yardımı ile hapsedilmesi prensibine dayanır. Cihazın etkinliği ve hasta tatmin oranı %50-85 arasında değişmektedir. Ağrı, boşalamama ve uyuşukluk gibi yan etkiler nedeniyle hastaların büyük kısmı ilk 3 aydan sonra bu tedaviyi bırakır. Kanama bozukluğu olan ve kan sulandırıcı ilaç kullanan hastalarda kullanılması önerilmez.
Penis İçine İlaç Enjeksiyon: Sertleşme sorununun ikinci basamak tedavisini oluşturur. Sertleşmeyi sağlayıcı ilaçların (papaverin gibi) direkt olarak penis içine ince uçlu enjektörle uygulanmasıdır. Bu enjeksiyon, doktor tarafından hastaya öğretildikten sonra hasta ilişki öncesi ilacı kendine uygular. Başarı oranları %80’lere varmaktadır. Yan etkiler arasında peniste ağrı, fibrozis (nedbe dokusu oluşumu) ve sersemlik hissi bulunabilir.
Penis/Penil Protezi: Sertleşme sorununun son basamak tedavi yöntemidir. Fizyolojik ereksiyona en yakın ereksiyonu sağlayan altın standart yöntemdir. Halk arasında "mutluluk çubuğu" olarak bilinir. Penis protezi, hastanın anatomisine uygun bir şekilde cerrahi olarak yerleştirilir. Tek veya çok parçalı protezler mevcuttur. En iyi sertliği ve esnekliği sağlayan ve doğal forma en yakın olarak kabul edilen 3 parçalı protez tercih edilmektedir. Hasta ve partner memnuniyeti %95’in üzerindedir.
Şok Dalga Tedavisi (Li-ESWT): Şok dalga tedavisi, son yıllarda sık kullanılmaya başlanmıştır. Başarı oranı seçilmiş uygun hastalarda oldukça yüksektir. Bu tedavide penise yönlendirilen şok dalgaları kullanılarak mikro travma oluşturulur. Bu sayede kök hücreler uyarılarak yeni damarlar oluşur. Etkisi 1 aydan sonra başlar, maksimum etki 3. ayda görülür ve etkisi 2 yıla kadar devam eder.
Kök Hücre Tedavisi: Kök hücreler, vücuttaki anaç hücrelerdir ve sınırsız çoğalma yeteneği olan, birden fazla hücre çeşidine dönüşebilen, kendini ve çevresindeki dokuları yenileyebilen hücrelerdir. Sertleşme sorunu tedavisi için yağ dokusundan elde edilen kök hücreler kullanılır. Karın çevresinden toplanan yağ dokusu özel işlemlerden geçirilerek kök hücre elde edilir ve penise enjekte edilir. Yeni damar oluşumu, sinirlerde ve çevre dokuda onarım gibi etkileri vardır. Kök hücre hastanın kendi hücresi olduğu için ciddi bir yan etki görülmez.
Platelet Rich Plasma (PRP) Tedavisi: PRP, hastanın kendi kanı santrifüj edilerek kan elemanlarının uzaklaştırılması ile elde edilir. Geride kalan plazma, trombosit (platelet) hücreleri ve büyüme faktörlerinden oldukça zengindir. Bu büyüme faktörleri penisin kas, sinir ve damar dokusunda hücre yenilenmesini artırarak onarıcı etki oluşturur. PRP, tek başına uygulanabileceği gibi şok dalga tedavisi ile kombine de edilebilir, bu sayede şok dalga tedavisinin etkinliğini arttırır.
Sertleşme Sorununun Tanısı
Sertleşme sorunu tanısı için hasta hikâyesi çok önemlidir ve çoğunlukla yeterlidir. Hastaların şikâyetleri, varsa eşlik eden hastalıkları, sertleşme sorununa neden olabilecek sigara, alkol, ilaç kullanımı ve önceden geçirdiği ameliyatlar sorgulanır. Gece ve sabah sertleşmeleri olup olmadığı sorulur. Sabah ereksiyonları, sertleşme sorunu olan hastalarda belirgin şekilde azalmıştır. Hastaların psikolojik durumları ve partneri ile olan ilişkisi değerlendirilir. Ayrıntılı fizik muayene yapılır ve sonrasında hastalığın tanısına ve eşlik edebilecek organik bozuklukları tespit etmeye yönelik testler istenir. Sertleşme sorunu yaşayan hastalardan testosteron, LH, FSH, tiroid hormonları, açlık kan şekeri, kan yağları gibi bazı laboratuvar tetkikleri istenmelidir. Gerekli durumlarda daha ileri penil doppler ultrasonografisi, penis içine ilaç enjeksiyonu ile uyarılma testi gibi ileri tetkikler gerekebilir. Bu ileri değerlendirme tetkikleri genelde ilaç tedavisine yeterli yanıt alınamayan durumlarda istenir.
Sertleşme Sorununun Tedavisi
Sertleşme sorunu olan hastalarda öncelikle yaşam biçimi değişikliği gerekir. Sertleşme sorununa neden olabilecek fazla kilo, sigara, alkol, yüksek tansiyon, şeker gibi değiştirilebilir risk faktörlerinin kontrol altına alınması gerekir. Spor ve diyet ile kilo verilmesi, açlık kan şekeri ve kolesterol düzeylerinin yakın takibi, yüksek tansiyon için hekim kontrolünde uygun tedavinin alınması gibi önlemler alınır. Bu, hem sertleşme sorununda kendiliğinden %15-20’lik bir iyileşme sağlar hem de sertleşme sorunu için verilecek tedavinin etkinliğini ortalama %20-30 daha fazla arttırır. Sertleşme sorunun sebebi psikolojik faktörler ise hasta psikiyatriste yönlendirilmelidir.