Kalp Hastalıkları Belirtileri ve Şikayetleri

Kalp hastalıkları birçok belirti ile kendini gösterebilmektedir. Aşağıda yer alan belirti ve şikayetler ile karşılaşıldığında en kısa zamanda kardiyoloji bölümüne başvurmak gerekmektedir.

Göğüs Ağrısı (Anjina)

Kalp damar hastalığına bağlı göğüs ağrısı; genellikle efor sırasında, stresli anda veya yemek sonrası, kalbin iş yükünün artmasıyla ortaya çıkar. Göğüs kemiği veya sol göğüsten başlayıp sol kola, çeneye, sırta yayılabilen sıkıştırıcı veya ezici karakterde bir ağrıdır. Dakikalarca sürebilen bu ağrı dil altı ilaçları/ağız içi spreylerle azabilir veya geçebilir.

Nefes Darlığı (Dispne)

Kalp kaynaklı olan nefes darlıkları; genellikle fiziksel aktivite ile başlar ve ilerleyici özellikte olur. İlerleyen zamanlarda tedavi edilmez ise geceleri yastık sayısının artmasına ve düz yatamamaya neden olabilir.

Ödem (PTÖ)

Kalp yetmezliğine bağlı olarak vücutta su tutulumudur. Özellikle bacakların ön yüzü ve karın boşluğu içi sıklıkla ödem oluşan yerlerdir. Akciğer ödemi olması halinde hastanın yoğun bakım şartlarında tedavi edilmesi gerekmektedir.

Bayılma (Senkop)

Kalp hastalıklarına bağlı bayılma; genellikle kısa süreli (birkaç dakika) ve ani olup , tam bir bilinç kaybı söz konusudur. Sözlü yada ağrılı uyaranlara cevap alınamamaktadır. Genellikle tekrarlayıcı ve ilerleyici vasıfta olmaktadır. Bu tür hastalar ileri tetkik gerektirmektedir. Bazı hastalara elektrofizyolojik inceleme önerilebilmektedir.

Çarpıntı (Aritmi)

Kalp atışlarının anormal olarak göğüs bölgesinde yada göğüs kenarında hissedilmesidir. Özellikle normalden hızlı ve düzensiz, terleme veya bayılmanın eşlik ettiği bu çarpıntılar kalp hastalığını işaret etmektedir. Bu hasta grubunun erken dönemde EKG ve ritim holter incelemesinin yapılması gerekir. Hekimin gerekli görmesi halinde elektrofizyolojik inceleme ve ablasyon işlemi de gerçekleştirilebilir.

Siyanoz (Morluk)

Dokulara yeterli oksijen gitmemesi nedeniyle el/ayak parmakları ile dudaklarda oluşan mavimsi renk değişimidir. Doğumsal kalp hastalıklarına, ağır kalp yetersizliklerine, kapak hastalıklarına işaret edebileceği gibi ciddi akciğer hastalıkları da siyanoza neden olabilir.

Çabuk Yorulma

Çabuk yorulmaya; kansızlık, vitamin eksikliği, tiroid hastalıkları, hipertansiyon veya hipotansiyon, ritim bozukluğu gibi çok sayıda hastalık neden olabilir. Çabuk yorulma; kalp hastalıkları arasında yer alan kalp yetmezliğinin de erken belirtisi olabilir. Özellikle yaşlılarda bilinen koroner kalp hastalığı veya kalp kapak hastalığı varsa kişinin çabuk yorulması önemli bir belirti olarak dikkate alınmalıdır.

Hipertansiyon

Hipertansiyon; en az iki ayrı günde hekim tarafından ölçülen değerin 130/90 mmHg ve üzerinde olmasıdır. Kan basıncı ölçümünden önce, kişinin 15-20 dakika dinlenmiş olması; çay, sigara veya kahve tüketmemiş olması gerekmektedir. Yeni tanı alan hastalara tansiyon holter takılması önerilmektedir.

Hipertansiyon, toplumun %25’inde görülmektedir. Yaş ilerledikçe bu hastalığın görülme sıklığı da  artmaktadır. 60 yaşın üzerindeki kişilerin %60’ında, 70 yaşın üzerindeki kişilerin %66’sında hipertansiyon hastalığı vardır. Kilosu fazla olanlarda bu sıklık artmaktadır.

Hipertansiyon temelde kalıtsal bir hastalıktır. Ailesinde hipertansiyon olan kişiler de daha sık görülmektedir. Başlangıç döneminde hiçbir yakınmaya neden olmayan hipertansiyon; kan basıncı yükseldikçe baş ağrısına, aşırı terlemeye, yorgunluğa, kafa karışıklığına, görme bozukluğuna, huzursuzluğa, ense kökünde yanma gibi yakınmalara neden olabilir. Tedavi edilmezse başta beyin, kalp ve böbrekler olmak üzere çeşitli organlarda geri dönüşümü olmayan fonksiyon bozukluklarına yol açabilir. Bu nedenle tansiyon ilaçları düzenli olarak hekimin önerdiği dozda kullanılmalıdır.